“Disney prensesleri genellikle mutlu mesut yaşarken tasvir edilseler de, büyülü yaşamları gizli sağlık riskleriyle birlikte geliyor. Bunu The BMJ‘nin (British Medical Journal) Noel sayısında yayınlanan espri ile yaklaşılan ama gerçek payı oldukça yüksek bir analiz ortaya koydu.”
Analize göre, bu sevilen karakterlerin mesleki hastalıklardan ruh sağlığı sorunlarına kadar uzanan ciddi gerçek dünya tehlikeleriyle karşı karşıya olduğunu esprili bir şekilde öne sürüyorlar. Bu kurgusal kahramanlar için daha sağlıklı bir gelecek sağlamak adına araştırmacılar, farkındalık uygulamaları, daha iyi kişisel koruma önlemleri ve çevrelerine dair farkındalığın artırılmasını öneriyorlar.

Örneğin Pamuk Prenses’i ele alalım. Günlerini kötü üvey annesinin acımasız gözetimi altında bir bulaşıkçı olarak geçirir. Anlamlı sosyal etkileşim eksikliği onu depresyon, anksiyete ve hatta kardiyovasküler hastalık geliştirme riskine sokar.
Yedi Cücelerle olan arkadaşlığı bu yalnızlığını bir nebze olsun hafifletirken, Pamuk Prenses zehirli elmayı yediğinde bambaşka bir tehlikenin kurbanı olur.
Prenses Yasemin izolasyonla benzer mücadelelerle karşı karşıyadır ve sosyal bağlantılarının eksikliği aynı yalnızlıkla ilgili sağlık sorunlarına yol açabilir. Zor durumuna, yalnızca zoonotik hastalık riskleri oluşturmakla kalmayıp aynı zamanda bir avcı olarak doğal içgüdüleri nedeniyle fiziksel zarar potansiyeli de getiren evcil kaplanı Rajah da ekleniyor.
Güzel ve Çirkin’den Belle de Çirkin’in yakınında yaşayarak önemli risklere katlanıyor. Zoonotik patojenlere uzun süre maruz kalması, kuduz veya bruselloz gibi bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskini artırıyor.
Sindirella’nın durumunda, yıllarca hizmet ettiği süre boyunca sürekli olarak toza ve kire maruz kalması, mesleki akciğer hastalıkları geliştirme olasılığını artırır. Bu risk, peri annesinin, akciğer dokusuna nüfuz edebilen alüminyum kaplı mikroplastikler olan sihirli simleri cömertçe kullanmasıyla daha da kötüleşir. Sindirella, “mutlu son” için bir prense güvenmek yerine, tehlikeli çalışma koşullarından kurtulmak için uzun vadeli solunum terapisine ihtiyaç duyabilir.
Uyuyan Güzel olarak bilinen Prenses Aurora, tamamen farklı bir dizi riskle karşı karşıyadır. Büyülü uykusu, uzun süreli yatak istirahatiyle ilişkili ciddi sağlık sorunlarıyla birlikte gelir. Kalp damar hastalığı, felç, obezite ve kas atrofisi gibi rahatsızlıklar, hareketsizliğiyle giderek daha olası hale gelir.
Prens Philip’in öpücüğü onu canlandırsa da, araştırmacılar onun eylemlerinin rıza ihtiyacını atlayarak modern sosyal normları görmezden geldiğini esprili bir şekilde belirtiyorlar. Rapunzel’in ikonik uzun saçları bile sağlık sorunlarından kaçış yolu değil. Örgüsünü tekrar tekrar çekmek, saç köklerine zarar veren, kafa derisi ağrısına, baş ağrılarına ve hatta kalıcı saç dökülmesine neden olan çekme alopesisine yol açıyor.
Fiziksel başarılar ve kültürel baskılar
Çevresel ve arkadaşlıkla ilgili tehlikelerin ötesinde, bazı prensesler maceracı ruhlarına veya kültürel beklentilere bağlı risklerle karşılaşıyorlar. Çin imparatorluğunu kurtardığı için bir kahraman olarak selamlanan Mulan, farklı bir sağlık riskiyle karşı karşıyadır. Ailesinin namuslarını koruması için ona uyguladığı muazzam baskı, namus temelli şiddete maruz kalan kadınların gerçek yaşam deneyimlerini yansıtmaktadır. Bu tür kültürel beklentiler, bireyler seçmedikleri hayatları yaşamaya zorlandıkça kaygı ve depresyon gibi önemli ruh sağlığı sorunlarına yol açabilir.
Yazarlar, bu bulgular ışığında, Disney’in prenseslerinin karşılaştığı sağlık sorunlarına proaktif bir şekilde yaklaşması gerektiğini savunuyor. Güvenli hayvan birlikteliğinde farkındalık uygulamaları, psikoterapi ve eğitim stratejilerinin entegre edilmesini öneriyorlar.
Bulaşıcı etkenlere ve toksik maddelere maruz kalmaya karşı koruyucu önlemler de dikkate alınmalıdır. Araştırmacılar bu değişiklikleri uygulayarak, Disney prenseslerinin sonunda sonsuza dek sağlıklı yaşamaya başlayabilecekleri sonucuna varıyorlar ve bu da klasik peri masalı sonuna yeni bir bakış açısı getiriyor.